Dijital reklamlar kısıtlamalara takıldı... Markalar bu tür kısıtlamalara karşı ne yapmalı?

20.03.2025 - Perşembe 08:14

Zaman zaman çeşitli ülkelerde kısıtlamalara maruz kalan sosyal medya platformları dijital reklamları da sekteye uğratıyor. Özellikle belirli sektörlerde günlük 5 milyon TL'ye yakın yurt içi ve yur dışı hedefli sosyal medya reklam harcamaları bu gibi durumlarda ticari zararlara yol açıyor.

İSTANBUL (İGFA) - Dijital dünyanın ayrılmaz bir parçası haline gelen sosyal medya platformları, zaman zaman çeşitli ülkelerde kısıtlamalara tabi tutulabiliyor. Türkiye’de de dönemsel olarak uygulanan sosyal medya kısıtlamaları hem bireysel kullanıcıları hem de markaları doğrudan etkilediğini belirten sektör temsilcilerinden Yasin Kaplan, özellikle belirli sektörlerde günlük 5 milyon TL’ye yakın yurt içi ve yurt dışı hedefli sosyal medya reklam harcaması yapıldığına dikkati çekerek, markaların bu tür kısıtlamalara karşı yapması gereken hususlara dikkati eçkti. 

Sosyal medya erişiminde kısıtlamalar yaşandığında kullanıcılar genellikle VPN gibi alternatif çözümlerle platformlara erişmeye çalıştığını belirten Yasin Kaplan, “VPN kullanıldığında kullanıcı farklı bir ülkeden giriş yapmış gibi görünüyor. Ancak markalar hedeflemelerini akıllı hedeflemelerle, yani makine öğrenimine odaklı hedeflemelerle değiştirir veya mevcut hedeflemelerini bu doğrultuda güncellerse, kullanıcılar farklı bir ülkeden giriş yapsa da aynı kitleye dahil oldukları için reklamları görmeye devam eder. Bu nedenle reklamları kısmak yerine optimize etmeyi denemek daha doğru bir yaklaşımdır" dedi. 

Reklamların ilgili hedef kitleye ulaşabilmesi için otomatik ve makine öğrenimi odaklı hedefleme yöntemlerine odaklanılması gerektiğine dikkati çeken Kaplan, "Böylece reklam bütçesi tamamen kesilmeden, erişilebilir kitlenin maksimum düzeye çıkarılması sağlanabilir. Bunun yanı sıra, kullanılan mesajlar ve reklam görselleri, o günün krizini veya gündemdeki bir konuyu çağrıştıracak unsurlar içermemelidir. Taraf olmadan, markanın imajını zedelemeden doğru bir iletişim stratejisi sürdürmek önemlidir.  Ayrıca, ticari faaliyetleri tek bir kanal üzerinden yürütmek doğru bir yaklaşım değildir. Özellikle butik markalar için tek kanallı satış sistemi, herhangi bir hesap kapanması veya kısıtlama durumunda tüm ticari faaliyetlerin durmasına neden olabilir. Bu yüzden mümkünse çift kanallı satış stratejileri geliştirilmelidir. Ayrıca markalar kendi bloglarını, e-posta bültenleri, uygulamalarını ve erişime kapanmayacak diğer platformları da daha aktif kullanmalıdır” diye konuştu.

Reklam çalışmalarına bakıldığında, Türkiye’de dijital reklamcılığa günlük milyonlarca liralık bütçeler ayrıldığını söyleyen Kaplan, “Facebook, Instagram ve YouTube gibi platformlara yönelik kısıtlamalar getirildiğinde, bu mecralarda gösterilecek reklamlar kullanıcılara ulaşamayacağından bütçelerin boşa harcanması riski ortaya çıkabilir" dedi.

Bu tür durumlarda alternatif pazarlama kanalları daha da önem kazandığını vurgulayan Kaplan, "Markalar, haber siteleri, erişime açık kalan sosyal medya platformları ve açık hava reklamcılığı gibi mecralara yönelerek bilinirlik çalışmalarını sürdürebilirler. Görsel display reklamlar ve video içerikler, sosyal medya erişiminin kısıtlandığı dönemlerde marka bilinirliğini artırmak için kullanılabilecek yöntemlerden biridir. Hedefleme yöntemleri, alternatif dijital kanallar ve bilinçli mesaj stratejileriyle kriz anlarını fırsata çevirmek mümkündür" diye konuştu.

Etiketler
YORUM YAZ

Yorum Yazabilmek İçin Lütfen Giriş Yapın.